Bebeğin duygusal gelişiminin anne karnında başladığı konusu hemen hemen bütün pediatri uzmanlarının uzlaştığı bir konudur.
Anne adayının vücudunun salgıladığı hormonlar annenin bebeğiyle arasında fiziksel ilişki yanında duygusal ilişkisini de başlatır. Çünkü salgılanan hormonlar gebelik döneminde anne adayının bedensel ve ruhsal olarak anneliğe hazırlanmasını başlatır.
Özellikle beğeğin hareketlerinin hissedilmesiyle beraber bu ilişki biraz daha güçlenerek zamanla hamilelik his olmaktan çıkıp gerçeklik boyutuna ulaşır. Bebeğin hareketleri arttıkça kişideki annelik hisside kuvvetlenir.Bebek 30 haftalık olduğunda bilinçli olarak anneye cevap vererek annesiyle arasındaki karşılıklı iletişimin temellerini sağlamış olur.
Hamilelik ve annelik dışında insan vücudu genel olarak hissedilen duygulara karşılık belli hormonlar salgılar. Yorgunluk, kızgınlık veya korku durumlarında salgılanan adrenalin gibi duygular gebelik döneminde daha da yoğun hissedilirken bu durum vücutta salgılanan enzim ve hormonlar sayesinde bebeğe direkt olarak yansır,anne ve bebek bu durum sayesinde aynı olaydan aynı derecede etkilenir yani bebek annenin hissettiği duygulara hareketlerini hızlandırıp yada yavaşlatarak eşlik eder.Bu nedenle anne adayının stresten üzüntüden, heyecandan, korku ve kaygı yaratan durumlardan olabildiğince uzak durması gerekmektedir. Gebelik döneminin sakin ve huzulu geçmesi bu nedenle çok önemlidir, annenin karnındaki beğiyle konuşması,ona müzik dinletmesi,şarkı söylemesi veya yumuşak dokunuşları hem anne hemde bebeğin rahatlaması ve bu dönemi daha huzurlu ve sakin geçirebilmesi için yapılabilecek aktiviteler olmakla beraber uzmanlarcada desteklenmektedir.
GÜVEN ORTAMI
Bebek yaklaşık 18. haftasına ulaştığında artık sesleri duymaya başlar.İlk duyduğu ses annesinin kalp atışlarıdır. Çok net olmasada ilk gördüğü ve yine ilk dokunduğu yerde rahim içidir, bu ortam bebek için en güvenli ortamdır. Dünyaya geldiğinde annesinin kucağında sakinleşmesinin sebebi de şüphesiz ki bundan dolayıdır, tanıdığı bu ortamı tekrar yaşıyor olmasının verdiği rahatlıktır. Bu durum anne ile bebek arasında ilişkide bebek tarafındaki en güçlü bağdır.
Anne tarafındaki en güçlü bağ ise her ne kadar gebeliğinde bebeğinin hareketleriyle güçlense de, bebeğini ilk defa görüp onu kucağına aldığı anda tamamlanmış olur.
Hamilelik ve doğumda oluşan bu güçlü bağ ömür boyu anne ve çocuğa eşlik eder. Annenin bebeğiyle konuşarak ve dokunarak kurduğu iletişim,bebeğe sevildiği, kendisine değer verildiği ve istendiği hissini vererek güven hissini de pekiştirir. Güvende olma hissi çocuğa sosyal ve fiziksel dünyayı keşfetmesinde yardımcı olurken çocuğun kendisine güvenmesini ve yaşam boyu sağlam adımlarla ilerlemesini de sağlar.
